Uzun yıllardır her yaz Bodrum-Turgutreis'e gidiyoruz. Ancak 2 yıldır yeni bir merakımız oluştu. Kos adası ziyareti :) Turgutreis veya Bodrum'dan feribotla Kos adasına geçiş çok kolay. Turgutreis'de 2 ayrı firmanın biletleri satılıyor. Biz hızlı olan feribotla geçmeyi tercih ediyoruz. 1 gün önceden biletleri almak yeterli oluyor.
Vizeniz bulunmuyorsa bilet satan firmalar vize çıkarılması için gerekli organizasyonları sağlıyorlar. Feribot ücreti gidiş dönüş 19 EUR ancak adada kalmak isterseniz 30 EUR oluyor.
20 dakikalık bir yolculukla Kos adasındayız. Kos adası 287 km'lik yüzölçümü ile 12 adaların 3. büyük adası. Adada bisiklet, ATV ve motosiklet kiralanarak gezilebilir. Biz önce ATV kiralamamıza karşılık kendimizi güvende hissetmediğimiz için geri iade ederek araba ile gezmeye karar veriyoruz.
M:Ö 6. yy'dan beri pek çok kez el değiştiren ada, 390 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalmış olması nedeniyle pek çok Osmanlı eserini gezimiz sırasında görebiliyoruz. En önemlileri Defterdar Cami, Lonca Camii ve Cezayirli Gazi Paşa Çeşmesi .....
Kos limanına girdiğimizde dikkatimizi dev büyüklükteki manolya ağacı çekiyor. Ada merkezinde bulunan büyük çınar, manolya ağaçları ve rengarenk çiçekleri görsel bir zevk sunuyor.
Ziyaretiniz günübirlik olarak planlanmışsa, şehir merkezini hızlıca görmek açısından mini trenle gezmeyi tercih edebilirsiniz. Mini tren turları 20 dakika sürüyor ve maliyeti 5 EUR. Mini tren gezisinden sonrada şehir merkezinde dolaşarak Agora ve Eski çarşıyı ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca antik tiyatro odeon, roma evi, antik pazar yeri ve Arkeoloji müzesi ziyaret edilebilir.
Kos limanında bulunan kale ada merkezine bir köprüyle bağlanmış.
Köprüden geçerek ulaştığınız meydandaki dev çınar ağacı, altında Hipokrat'ın ders verdiğine inanılması nedeniyle Hipokrat'ın ağacı olarak anılıyor.
Ağacın önünde bulunan Cezayirli Gazi Hasan Paşa Çeşmesi üzerindeki kitabe 1785 yılında yazılmış. Kitabede Çeşme akınca Hipokrat'ı ihya eyledi, Allah Gazi Hasan Paşa'nın istediğini kolaylaştırsın yazıyor. Bu durumda ağaç ile Hipokrat arasındaki bağlantının Osmanlı zamanından kalan bir düşünce olduğunu tahmin ediyoruz. Hipokrat ağacının etrafında bulunan hediyelik eşya dükkanlarından küçük anı niteliğinde süs eşyaları veya hipokrat'ın yeminini satın alabilirsiniz.
Adada denize girebileceğiniz çok güzel sahiller bulunuyor. Bunları keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. Aşağıdaki harita adanın önemli noktalarını gösteriyor.
Merkeze 4 km uzaklıkta Hipokrat Tıp Okulu kalıntılarını ziyaret edebileceğiniz arkeolojik alan bulunmaktadır. Hipokrat yemini bu okulda ortaya çıkarak ilk yeminler bu okuldan mezun olan doktorlar tarafından edilmiştir.
Adanın en ucunda yer alan Kefalos merkezden 42 km uzaklıkta ve çok güzel bir kumsalı ve denizi olan Paradise Beach'e yakın bir köy. Biz köyün içerisinde vakit geçirmeden Paradise Beach'e giderek öğlen yemeğimizi yiyerek muhteşem denizin tadını çıkarıyoruz.
Dönüşte Kardemana köyüne uğruyoruz. Zamanımız olmadığı Kardemana'dan kalkan teknelerle volkanik bir ada olan Nisyros adasına yapılan tekne turlarına katılamıyoruz.
Sonraki durağımız Mastichari köyü oluyor. Adanın en güzel kumsalı olduğu söylenmesine karşın bizim gittiğimiz saatte deniz çok dalgalı olduğu için sahilde bulunan kafeteryaların birinde oturarak dinleniyoruz.Bu köyün şarapları ve balık restaurantları'nın keyifli olduğunu duymamıza karşılık biz iştahımızı akşamki müthiş yemeğe saklıyoruz.
Tigaki ve Marmari köylerine'de uğradıktan sonra adada güneş batışını en güzel izleyebileceğimiz Zia köyüne geliyoruz.
Akşam yemeği için adresimiz kos plajına yakın bir yerde bulunan Nick The Fisherman sadece yemek yemek için bile Kos adasına gidilmesini sağlayacak lezzetlere sahip bir restoran. Geçen yıldan edindiğim tecrübeyle siparişi hızlıca veriyoruz. Yunanistan resmi içkisi Uzo, ahtopot kızartması, hardal soslu karides, kalamar dolma, karışık kızartma ve kabak çiçeği kızartma. Porsiyonlar çok büyük olduğu için siparişin tamamını bitirmemiz mümkün olmuyor.
Kos adasının akşamı da çok güzel. Yat limanındaki kafeteryalarda oturarak frappe içiyoruz. Frappe uzo'dan sonra Yunanistan'da en çok içilen içecek sanırım. Buzlu kahve olarak tanımlayabileceğim bu içeceği Kos adasında güzel kurabiyelerle ikram ediyorlar. Bu güzel akşamı adanın muhteşem dondurmalarıyla tamamlıyoruz. To special adanın farklı noktalarında bulunan pastane zincirinin ve muhteşem dondurmaları bulabileceğiniz yerin adı. Kapısındaki bu külah şeklindeki koltuklar size doğru yerde olduğunuzu gösterecektir :)
İkinci gün geri döneceğimiz için Kos merkezde gezmeyi ve denize girmeyi tercih ediyoruz. Deniz koylardaki kadar temiz olmasa da çok güzel. Plaj ise özellikle gençler için çok eğlenceli ,playboy kıyafetli kız ve erkeklerinin servis yaptığı beach'de dışarıdaki 40 derece sıcaklıkta bile tam gaz eğlence vardı.
Adalılar sıcaktan ahtopları kurutmak için faydalanıyorlar. Sokaklarda ve hatta evlerin bahçende kurutulmaya bırakılmış ahtoplar görüyoruz.
Sıcağa rağmen deniz karnımızı acıktırıyor. Öğlen yemeği içinde seçimimiz plajın girişinde bulunan ve işletmecisinin Türkçe konuştuğu Caravelle oluyor. Deniz manzarasında karışık meze tabağı, kalamar ve bence Yunanistan'ın en güzel birası Mythos masamızı süslüyor.Yediklerimizden gene çok memnun kalıyoruz. Fiyatlarında Bodrum ile karşılaştırıldığında daha ucuz olduğunu söylemeliyim.
Biz hipokratın ağacından sahile doğru yürüyerek çok sevimli bir hediyelik eşya dükkanın yanındaki cafe'de oturup ev yapımı limonata içerek serinliyoruz. Bu muhteşem ağacın altında kos seyahatimizi noktalıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder