Uzun zamadır kazdağları'na gitmeyi istiyorduk. Sonunda 2 gün izin almayı başardık.Perşembe sabahı yola çıktık. Feribotla bandırmaya geçtikten sonra Balıkesir üzerinden kazdağları'nın yolunu tuttuk. Şansımıza bütün kış yağmayan yağmur bütün şiddetiyle yağıyordu.Susurluk ulusoy tesislerinde ara verdik.Uzunnn bir ara ......2 saat kadar ......Çiğ börek yedik ve alışveriş yaptık.Sonra balıkesir.....
Balıkesir burak'ın memleketi......Irmak ve benimde kütüğümde bu şirin ilde :) Sonrası edremid , altınoluk,akçay ve küçükkuyu. Saat 15.00 olmuş inanılır gibi değil 7'de yola çıkmıştık.Buralar yazlık mekanlar olduğu için fazla hareket yok ,çoğu dükkan kapalı. Küçük kuyunun sahiline gidiyoruz. Gözümüzün kestiği bir yerde balık yemek için. Tam isabet herşey muhteşemdi. Deniz levreği, deniz çipurası, balık çorbası,yengeç salata, kalamar salata ve içecekler için 52 YL ödüyoruz. Alp Balık Evi..........Şiddetle tavsiye ediyorum. Yemekle birlikte getirilen zeytinlerden çıkarken alıyoruz. Şimdi daha çok almadığımız için pişmanım..................
Manici kasrı eski bir Zeytinyağı fabrikası üzerine kurulmuş.Klasik mobilyalarla döşenmiş ,bütün odalarında şömine yanan bir otel. Toplam 10 oda var ve odalarda ,oturma,TV salonlarında onlarca klasiK kitap var. Benim tavsiyem romantik bir ortam çocuksuz gitmek lazım. Biz ırmakla olmaktan şikayetçi olmadık ama çokta kafa dinledik diyemeyiz....
Otele yerleşiyoruz.Odamızın 1. katta olması bizim için çok avantajlı oldu. Irmak uyuduktan sonra bizde oturma odasında oturup sohbet edebildik. Yağmurun sesi camlara vururken,şöminenin ateşine bakarak şefin özel tarifi naneli adaçayını içmek çok zevkliydi.
Irmak hanım yolda çok yorulduğu için rahat yatağı görünce hemen üstüne atladı. Biraz dinlendikten ve etrafı gezdikten sonra akşam yemeği için hazırlandık. Yemek gerçektende şaşırtıcı derecede güzeldi. Menü ıspanak çorbası, fırında et,zeytinyağlılar ve tatlıdan oluşuyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder