COMO GÖLÜ - BELLAGIO

Milano havalananından kiraladığımız arabamızla Como ( Logo Di Como) gölüne doğru yola çıkıyoruz. Aşağıdaki haritada da göreceğiniz gibi lades kemiğini andıran Como gölü buzul erozyonları sonucunda şekillenmiş. Como Gölü’nde vapurla seyahat 2 saatinizi, kapalı hızlı küçük katamaranla ise 1 saatinizi alıyor.

Como haritasına bakarak gezinizi planlayabilirsiniz. Gölün etrafında ne kadar çok kasaba ve köy olduğuna inanamayacaksınız !

 

 
Vapurlar Como, Cernobbio, Argegno, gölün tek adası Comacina, Lenno, Tremezzo, Cadenabbla, Bellagio, Mennagio, Varenna iskelelerinde duruyor. Arabayla seyahat ise yolların virajlı ve dar olması nedeniyle özellikle hafta sonlarında beklediğinden uzun sürebiliyor. Biz Bergoma havalananından yaklaşık 2 saatte Bellagio kasabasına ulaştık. Ancak öncesinde Lecco'ya vardığınızda yol ikiye ayrılıyor. Bellagio okunu kaçırmamak gerekiyor. Malpensa havaalanından gelirken ise Coma üzerinden aynı yola bağlanabilir veya Tremezzo üzerinden feribotla Bellagio geçişini sağlayabilirsiniz. (Bu arada Lecco kasabası yazar Alessandro Manzoni'nin doğduğu yer. Kasabadan geçerken yazarın çocukluğunun geçtiği ev Casa Natale Di Manzoni gezilebilir.)


Bellagio'da kalmayı seçmemizdeki başlıca neden gölde manzaranın en güzel olduğu bölge olması ve yanı sıra  Como kasabası kadar gelişmiş olmaması  doğayla daha iç içe olmasıydı. Otelimiz Hotel Belvedere 3 yıldız katagorisinde olmasına karşın gerek konfor gerekse fiyatlar açısından butik otel olarak nitelendirmeyi hak ediyor. Şık bir mekanda konaklayarak göl manzarasına uyanmak ve kaldığınız sürece çok iyi hizmet almak isterseniz şiddetle tavsiye  ederim. Ancak her güzelliğin bir bedeli olduğu unutulmamalı ! 

İlk gün öğleden sonra Bellagio'da olduğumuz için kasabadaki dükkanlar kapanmıştı ancak gördüğümüz kadarıyla kaş havasında özel ürünlerin satıldığı küçük nezih dükkanlar, sokak aralarında sevimli restoranlar ve şarap evleriyle son derece keyifli bir kasaba, sizlerde bizim gibi 2 saat içinde bütün kasabayı gezebilir ve hatta göl kenarında oturup bir şeyler içmek için vakit bulabilirsiniz. (Ancak köyde görülmesi gereken villa ve kiliseler bu süreye dahil değil !) 

Bu arada kasabadaki sokaklar genellikle merdivenli olduğu için bebek arabasıyla gezmek bizim gibi küçük çocuklu aileler için sorun olacaktır. Bu keyifli günü pizza yiyerek ve göl kenarında cappuccino içerek  noktalıyoruz. 

İkinci günün gezi planında arabayla gölü gezmek bulunuyordu. Güzergah Bellagio- Coma arasındaki hattı takip etmek ve Tremezzo üzerinden feribotla geri dönmek olduğu için gölün sağ tarafı için vaktimiz yetmeyecekti. Dolayısıyla Varenna ve çevresini görmek için en az 1 güne daha ihtiyacımız bulunuyordu. Arabayla gitmektense kısa bir feribot gezisiyle 9,5 EUR ödeyerek küçük bir kasaba olan Varenna ziyaret edilebilir, Villa Monastero, Villa Cipressi ve Castel Vezio gezilerek çok güzel fotoğraflar çekilebilir düşüncesindeydik. Ancak ilk gün istediğimiz saatte feribot bulamadığımız için bu güzel köyü planımızdan çıkarmak zorunda kalıyoruz.  

Coma'ya geçmeden önce Bellagio hakkındaki kısa gezi notlarımı paylaşmak istiyorum.

Bellagio;

• Villa Melzi  ( Ziyaret saatleri 9.30 - 6:30) Bellagio merkezinden kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz villa 1810 yılında dönemin başbakanı Francesco Melzi d'Eril tarafından inşa ettirilmiş. Franz Lizst 'in favori piknik alanı olan bahçe, içindeki kilise ve müze gezilebilir. Ancak villa ziyarete açık değil. Özellikle bahar ve yaz ayları muhteşem botanik bahçesini görmek açısından ziyaretçiler tarafından tercih ediliyor.

• Basilica San Giacomo 1125 yılında inşa edilmiştir. 

• Villa Serbelloni Sadece grup ziyaretlerine açıktır. ( 6-30 kişi arasında) 

• Trip advisor kullanıcıları tarafından Bellagio kasabasında 2014 yılı için en iyi restoran seçilen Ristorante Bilacus bizim de 2. akşam yemeğimiz için tercihimiz oluyor. Fiyatları son derece makul ve yemekler çok lezzetli. Menüde pizza bulunmamasına karşın deniz ürünlü linguini, milonesse usulü kuzu pirzola ve göl balıkları son derece başarılıydı. Tatlılarda ekibin ortak kararıyla çok başarılı bulundu. Özellikle panna cotta çocuklardan tam puan aldı. 

• Bellagio dondurma tavsiyesi Gelateria Del Borgo

Como 2. Gün

Como gölü mimarlık mesleğinin doğduğu bölge olarak biliniyor. 3000 yıl önce mesleğin temelleri burada atılmış, gölün çevresindeki şato ve villalar bu sanatın en güzel örneklerini sergiliyor. Gölün etrafında çok sayıda köy bulunuyor. Coma'ya ulaşana kadar birbirinden güzel köylerin içinden geçiyoruz. Ancak çok küçük olmaları nedeniyle arabayla geçerek gezmeyi yeterli buluyoruz. Takip ettiğimiz  yolun son noktasında Coma karşımıza çıkıyor. 

Son derece gelişmiş olan bu kasaba , küçük bir şehir gibi geniş bir alana yayılmış. Kasabayı öncelikle tepeden görmek ve uzun yolculuktan yorulmuş çocukları eğlendirmek için kasabaya girince karşımıza çıkan Funicolare oklarını takip ediyoruz. Gölün kenarına arabaları park ederek yaklaşık 20 dakikalık zevkli teleferik çıkışımızı yaparken coma manzarasının tadını çıkarıyoruz. Teleferik 12 yaşına kadar çocuklar için ücretsiz. Büyükler için ise gidiş dönüş 5 EUR. 

Teleferik ile varılan brunatte köyünde biraz geziyoruz. Bu arada manzarasını çok beğendiğimiz Ristorante Bellavista 'da öğlen yemeğimizi yiyoruz. Yemekler ve yöreye özgü şarapları son derece başarılı buluyoruz. Gurme okuyuculara rahatlıkla önerebileceğimiz bir restoran.

Yemekten sonra Como kasabasını gezmeye başlıyoruz. Como notlarım ;

•   Como bölgesi ipek üretimiyle biliniyor. Bu nedenle ipek ürünleri satan bir çok dükkanı köylerde ve özellikle coma'da  görebilirsiniz. 

• Como'nun merkezinde Piazza Cavour yer alıyor. Hemen yakınında da Duomo Kathedrali yükseliyor. Duomo katedraline doğru yürünen yolda şık mağazaları takip ederken şehir kulesi ve Broletto ( şehir kulübü) görülebilir. 

• Volta Meydanı- Meydanın tam ortasında burada  yaşamış olan pilin mucidi fizikçi Alessandro Volta'nın heykeli yer alıyor.

• Brunate- Como tren istasyonundan çıktıktan sonra göle doğru yürürken ilk sağda brunate karşınıza çıkıyor. Como gölüne yukarıdan bakmak ve bir kahve içerek brunate köyünü görmek veya bizim gibi lezzetli yemekler yemek için binebilirsiniz.

• Villa d'Este:  1873 yılında otele dönüştürülen villa öncesinde İngiliz kraliyet ailesine aitmiş. Otelin ünlü müşterileri Alfred Hitchcock, Mark Twain, Greta Garbo, Modonna, Mel Gibson...v.s

• Villa Olmo 1797 yılında inşa edilmiştir. Gölün yanında bulunmaktadır. Özellikle bahçesi çok güzel.

• Gelateria Lariana Como'da ev yapımı dondurmaların tadına bakabileceğiniz müthiş bir dondurma dükkanı. Kapısındaki sırayı beklemeye kesinlikle değer !

Como düşündüğümüzden çok daha büyük bir kasaba olduğu için gezmek için en az tam gün ayırmak gerektiğini düşünerek ve aklımız Como'da kalarak ayrılıyoruz.

 Planımızda Lenno kasabasında bulunan Villa Del Balbıanello ziyareti bulunduğu için yolumuza devam ediyoruz. Bu arada bellagio-como yolu arasında ilerlerken villanın güzelliğini daha rahat görebiliyorsunuz. Ancak Lenno'ya geldiğinizde villaya ulaşmak için uzun bir tepeye tırmanmanız gerekiyor.

Villa del Balbianello, 18. yüzyılda, Kardinal Angelo Maria Durini için yapılmış, daha sonra birçok kez el değiştirmiş. Son sahibi İtalyan kâşif ve işadamı Guido Monzino olmuş. Hiçbir mirasçısı olmadığı için devlete kalan bu ilginç villa, Yıldız Savaşları, Casino Royal, Ocean’s Twelve gibi filmlere ev sahipliği yapmış bir mekan.



Bu kasabaya yolunuz düşerse 1850 yılından bu yana geleneksel soğuk presleme yöntemleri kullanarak zeytinyağı üreten Lenno ana satış mağazasına uğrayarak dünyaca ünlü şef Jamie Oliver’ın da hayranı olduğu zeytinyağı markasından alışveriş yapabilirsiniz.


Son durağımız feribota bineceğimiz Tremezzo kasabası oluyor. Bu kasabada Como gölünün en bilinen villası Villa Carlotta ziyaret edilebilir. 18. yy'da inşa edilen villa bahçeleriyle ünlü ayrıca içinde bulunan heykel müzesi de ziyarete açık. Giriş ücreti 7 EUR ziyaret saatleri ise 9.00-11.30 ve 14.00-16.30 saatleri arasında.

Bu kasabaya geldiğinizde Como gölünde en leziz pizzalarının çıktığı söylenen Pizzeria Balognett'e uğrayabilirsiniz.


Biz köyün içinde uzun bir süre aradıktan sonra köyün tepesine yakın bir noktasında,, okları takip ederek pizzacıyı bulmayı başardık ancak saat 16.00'dan sonra çocuklar mekana kabul edilmediği için içeri alınmadık !! Uygulamanın anlamsızlığını tartışmadan ilk feribotla Bellagio geri dönüyoruz. Yolculuk 20 dakika ve süper manzaralı. Karşımızda gölün incisi diye bilinen Bellagio göründüğünde niçin böyle söylendiğini tekrar anlıyoruz.







Akşam yemeğini feribot iskelesine çok yakın bir ara sokakta olan Bellagio Bilacus restaurant'da enfes bir yemek daha yiyerek çok yorucu bir günü daha tamamlıyoruz. Yarın arabayla Cenova üzerinden kıyı şeridini gezerek La-Spezia köyüne varmayı planlıyoruz. 

Bu yazıyı okumak isterseniz İtalyan Riviera bağlantısını kullanabilirsiniz.